İlerleyen yaş ile birlikte dış dünyaya karşı diğer organlarımızı koruyan cildimiz de zamanla elastik özelliğini kaybederek değişime uğramaktadır. Esnekliğini kaybetmemesi için düzenli olarak cilt bakımı yaptırmaktır. Vücudumuzu etkileyen iklimsel şartlar, bizleri tabiatın ritmine uymaya zorlar. Bu nedenle bakım programlarımızın seyri mevsimlere göre değişiklik gösterir. Mevsimler değiştikçe cildimiz, cildimiz değiştikçe cildimizin ihtiyaçları, cildimizin ihtiyaçları değiştikçe de kullandığımız ürünler değişir. Örneğin kış mevsimine doğru ılık sonbahar rüzgarları, yerini kuru-sert rüzgarlarla birlikte kar ve yağmura bırakır. Gökyüzündeki gri bulutlar ve puslu bulanık hava nedeniyle keyifler daha da kaçar. Kapımıza dayanan kış, ruh durumumuzu olumsuz yönde etkiler, stres, yılgınlık, çöküntü gibi hallere gireriz. Çetin kış şartlarında soğuk sert rüzgarların ve kirli havanın tenimizde yaratacağı olumsuz etkileri önlemek, eve kapanmanın getirdiği hareketsizliği yenmek için cilt bakımını aksatmamalıyız.
Yaşlanan ciltte, kolajen liflerindeki kayıplar ve fibroblast aktivitesinin yavaşlaması nedeniyle ince çizgiler ve kırışıklıklar oluşmaya başlar. Cildin elastik fiberleri kolajen ve elastin, bir cilt hücresi olan fibroblast tarafından üretilir. Regen Tripollar Radyofrekans bakımlarının kolajen lifler üzerinde oluşturduğu ısıtım yeterli seviyeye ulaştığında bu lifler üzerinde hemen salınım başlamasına neden olur. Salınımlar sonrasında kolajen lifler birbirine dolanır ve yumrular oluşturur. Bu da cildin anında toparlanmasına neden olur. (Kısa dönemli sonuçlar) Takip eden seanslar sonrasında fibroblast hücrelerin kalitesindeki artış tüm uygulama bölgesinde kalıcı, gözle görünür sonuçlar elde edilmesini sağlar. (Uzun dönemli sonuçlar)